Eskiye nur yağıyor! 

Şehirler; binalar ve sokaklarla var olurlar. Şehri inşa eden kişilerin inşa yetenek ve görgüsü, şehrin mimari yapısını ortaya çıkartır. Mimari bu anlamda o şehri paylaşan insanların iç dünyalarının dışa yansıması olarak da okunabilir. İnsanların ev içi yaşamları mahremken, evlerinin mimarisi dışa açıktır ve bina sahibi hakkında bilgi edinmemizi sağlar. Mimari bu anlamda toplumla evimizi paylaştığımız bir zemin olur.

Geleneksel mimari ve şehircilik bilgisi, kitabi bir zemin dışında gelişim arz etmiştir. Bina inşa teknikleri kalfalar ve ustalar aracılığıyla yüz yılar boyunca gelişim arz etmiştir. İnsanın doğadan faydalanma biçimi, ihtiyaçları ve teknik imkanları nispetinde gerçekleşmiştir. Güneşin açısını kullanarak ışıktan faydalanmak, ısı ihtiyacına göre binaları coğrafyaya uydurmak hep yerel geleneklerin görgüsü içinde inşa edilmiştir.

Geleneksel toplumlarda mahrem hayat dışında yaşam felsefesi semboller üzerinden aktarılmıştır. Binaların inşa edildiği yönler, dış süslemeler, kapı tokmakları bize binayı inşa eden ve içinde yaşayanlar hakkında bilgi verebilmektedir. Evlerdeki demir parmaklıkların boyutu, toplumdaki korunma güdüsünün boyutunu anlamak için bir araç olarak kullanılabilir. Avlular mahremiyet algısını anlamamızı sağlar.

Ülkemizde, eski ahşap evlerimizi yangınlar ve modernleşme yorumumuz yüzünden kaybettik. Şehirlerimiz artık 2.80 metre tavanlı, kare ve dikdörtgen binalarla kuşatıldı. Yeni binalarımızda estetik algısı oluşturan imgeler kayboldu. Evlerimiz şehirden kaçıp sığınılan hapishaneler işlevini görmeye başladı. Ancak herkes aynı türden bir hapishaneyi inşa ettiğinden, şehirlerimiz yarı açık ceza evlerine döndü.

Tarihane şehirlerimizde yaşadığımız bu hali dönüştürme umuduyla yola çıkmaktadır. İstanbul üzerinden eski evlerimizi yeni ihtiyaçlarımızla tekrar ele almaya çağrı yapmaktadır. İşimiz zor… tarihinizi birlikte inşa etmeye talibiz… Fakat tarih aşkımız bizi tüm zorluklar karşısında güçlü kılıyor.

Tarihane, İstanbul merkezli olmak üzere eski eser statüsündeki sivil mimari yapıların tekrar kullanıma alınması felsefesiyle ortaya çıkmıştır. Bu çalışma için tüm İstanbul’u sokak sokak dolaştık, yıkık eski binaları tespit ettik. Şimdi bu bina sahiplerine bir davette bulunuyoruz: eski evlerinizi yeniden hayata katalım.